Sunday 2 May 2010

Özlenen Gün 1 Mayıs 2010 - Taksim





33 yıl sonra ilk defa Taksim'de kutlanan 1 Mayıs 2010'dan ufak ufak notlar... .

Bu cumartesi, günümüz çok erken saatlerde başladı. Daha sabah 8'de haber kanalları özel yayınlarına girebilmek için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyorlardı. İstanbul dışından gelenler geceyi zaten Taksim'de geçirmişlerdi. Bütün yorgunluklarına rağmen 33 yıl sonra Taksim'de kutlanacak 1 Mayıs için oradaydı herkes. Yeni nesiller bu tecrübeyi ilk defa yaşarlarken, son defasında orada olan ve arkadaşlarını kaybedenler ise yüzlerine buruk bir acı ile karışmış mutluluklarıyla yürüyorlardı. Kimisi Şişli'den kimisi Dolmabahçe önünden...

İstanbul'un onlarca ayrı noktasından ayarladıkları servisleri ile bütün kollarını taşıyan TKP, işçi ve memur sendikaları DİSK, KESK, Eğitim Sen, Türk-iş, Hak-İş, Memur-Sen, diğer sol partiler, Halkevleri, CHP, taraftar grupları Çarşı ve Vamos Bien, sanatçılar Sine-Sen, Belgesel Sinema Birliği, haklarını arayan Feministler ve eşcinsel topluluklar... Herkes oradaydı.

Davulu zurnasıyla, marşlarıyla, sloganları, yaratıcı pankartları ve her şeyden önemlisi, aradıkları haklarıyla yürüdüler.

Güneş yüzümüze gülerken kontrol noktalarından girmeye başlandı, uzun soluklu bir parkur yol alındıktan sonra. Meydan gözükmeye başladığında "hoş geldiniz kardeşlerim" diye karşılandı her kime mensup olunursa olunsun.

Sine-sen ile birlikte yürüdüm ben. Sanatçılar, yapımcılar ve sinemaya gönül vermiş insanlarla yürümeyi tercih ettim. Tabi ki pankartlarımızda sinemaya gönül vermiş Adile Naşit vardı, Yılmaz Güney vardı, Ahmet Uluçay, Yaman Okay, İhsan Yüce vardı. Ağzımızda ise 1 Mayıs Marşı.

Meydan'a girildikten sonra sendika başkanları konuşma yaptı, aralarda sık sık 1 Mayıs Marşı, Ciao Bella, Bişey Yapmalı çaldı. Bu arada zaman geçerken dün geceden sabahlayanların üstüne yorgunluk çöktü ve Türk-İş başkanına gösterilen protestodan sonra gruplar halinde dağılındı.

Gördüğümüz şuydu ki, birbirimiz ile çatışmadan da kutlanabiliyormuş 1 Mayıs, polis müdahalesine gerek kalmadan, emekçinin ve işçinin hakkını gözeterek de kutlanabiliyormuş bu bayram. Her ne kadar bizler için ilk olsa da eskiler için Taksim'de olmak çok çok daha özeldi. Bu uğurda çok savaşmış kişilerin haklı gururu da vardı. Uzun yıllar sonra olaysız, kardeşlik mesajlarıyla bitmiş bir 1 Mayıs'da olmak herkes kadar bana da gurur verdi. Sonraki kitlesel eylemler için STK'lara ve diğer kuruluşları da teşvik etti.


Ekşi Sözlük yazarı "wax simulacra" nickli Görkem Keser'in makinesinden bir kaç fotoğraf:













































Serkan Erden

No comments:

Post a Comment