Friday 2 April 2010

O gün de "Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu".























Ubor Metenga buluşmaları için Haldun Taner'in Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu isimli kitabı dolaştı bu ara elimde. Yazdığı tiyatrolarıyla kalbimizde taht kuran Haldun Taner'in öykücülükte de ne kadar iyi olduğunu anlama fırsatım oldu.

Kitapta birbirinden güzel öyküler var:

Konçinalar isimli öyküsünde yazarımız iskambil kağıtlarını çok güzel kişiselleştirilmiş. Kupa daha bir bizden iken, Sinek destesi Bizans'a benzetilir. Destedeki kızların yaptığı çapkınlıklar bütün mahallede konuşulur hale gelir ve erkek kardeşlerinin (vale) ne kadar kumarbaz olduğunu öğreniriz. Defalarca elimizden geçen iskambil kağıtlarına çok farklı bir gözden baktırır Haldun Taner.

Fasarya isimli öyküsünde, yazarımızın Fasarya lakaplı bir çocukluk arkadaşının bahtsız ve ilginç hayatını okuruz bir solukta. Bu avanak Fasarya'yı küçümseyen gözlerle dile getiren yazarımız hikayenin sonunda aslında ne kadar ortak kişiliklere sahip olduklarını dile getirerek bitirir hikayeyi. -Beğenerek okuduğum hikayelerden biridir-

Eczane'nin Akşam Müşterileri, küçük bir İstanbul mahallesindeki bir eczanede geçen lakırtıları okuyoruz bu hikayede. Günümüz toplumuna inat, komşuluk kavramının yitmediği bir zamanda geçiyor.

Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu, kitaba ismini veren bu öyküyü kısa bir süre içerisinde 2-3 defa okuma şansım oldu ve Ubor Metenga buluşmasında birbirinden değerli edebiyatçıların yorumlarıyla daha anlamlı bir hale geldi. Bu kitabın benim için bu kadar önemli hale gelmesinin bir sebebi de Şişhane'de yağmurlu bir günde okumuş olmam sanırım. Ubor Metanga buluşmaları Şişhane'de ki IKSV binasında oluyor ve buluşmanın olduğu gün havanın yağmurlu olması da bir o kadar kerametti sanırım.
Çok uzatmadan öyküden bahsetmek istiyorum. Kalendar isminde belediyede temizlik arabasını çekmekle sorumlu bir at bir gün kendisini bir aynada görür ve aynada gördüğü görüntüden dolayı "kişner" ve sonrasında bir dizi olaya sebep olur. Kalendar'ın kişnemesi çok ilginç bir şekilde dünyanın bir ucundaki Sao Paulo'yu ve hatta Hamburg'u bile etkiler. Çok farklı bir ironi kullanan Haldun Taner hayattaki en ufak ayrıntının bile bütün dünyayı etkileyeceği vurgusunu mükemmel bir dille anlatır. Kesinlikle okunmasını tavsiye edebilirim.


Bu kitaptaki her öyküde çok farklı bir İstanbul mozaiği görüyoruz. Ermeni asıllısından, Roman vatandaşlarımıza kadar birbirleriyle yaşamayı bilen bir Türk Halkı bir de.

Kabare tiyatrosunun babası Haldun Taner'in Ayışığında "Çalışkur" isimli öyküsüyle beraber baskı yapan Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu öykülerini sizlere gözüm kapalı tavsiye edebilirim.


Serkan Erden

1 comment:

  1. Kitap elimde Malum hikaye dışında henüz diğerlerini okuma fırsatım olmadı.Hikayeler hakkında vermiş olduğunuz kısa bilgiler,okuma listemde bu hikeyeleri ön sıraya almamı sağladı.
    Paylaşım için teşekkürler

    ReplyDelete