Thursday, 17 November 2011

Avrupa Borç Krizi ve Finansal Piyasalardaki Son Durum


2008 küresel krizinden sonra dünya hala toparlanmaya çalışıyor, 2010’da yaşanan toparlanmalardan sonra bu yıl Avrupa Birliği ülkelerindeki yaşanan borçlanma krizi dünya piyasalarını bir süre daha rahat bırakmayacak gibi görünüyor.

Uzun bir süredir yaşanan borçlanmaya karşı önlem almaya çalışan Yunanistan’ın temerrüde çıkması söylemeri, İtalya, İspanya, İrlanda ve Portekiz gibi güçlü ülkelerin yaşadığı sıkıntılar ve 2. çeyrekte Fransa ve Almanya gibi Avrupa’nın dinamosu olan ülkelerdeki büyümenin sıfıra yakın çıkması girilen resesyonun en önemli sebepleri.


Diğer tarafta ise tarihinde ilk defa kredi notu düşen bir Amerika ile karşı karşıyayız. Borçlanma tavanı ile ilgili bir tasarıyı haftalarca senatodan çıkaramayan ve kredi derecelendirme kurumlarının bile güvenini sarsan bir Amerika.

Peki dünyanın büyük ekonomilerinde bunlar yaşanırken, Türkiye’de durum nedir? Türkiye yılın ilk çeyreğinde %11, ikinci çeyreğinde ise %8.8 lik bir büyüme ile adeta ‘nerde kalmıştık?’ dedi. Geçtiğimiz günlerde ise uzun bir süredir gündemde olan not artışı geldi. Amerika ve İtalya’nın notunu kıran Standard & Poors (S&P) Türkiye’nin notunu artırdı ve görünümünü pozitife yükseltti. Aldığı radikal kararlarla zaman zaman şaşırtan Merkez Bankası’nın politikaları da geçilen bu sıkıntılı süreçte Türkiye’yi ipten aldı diyebiliriz.


Piyasalar bu kadar ateşliyken, döviz ve altın son yıllardaki rekorlarını kırıyor. Tahvil ve bonolara güveni azalan yatırımcı altın fiyatlarını uçuruyor. 2011’in yılbaşından itibaren Eylül itibariyle altın %27 değer kazandı ve tarihi zirveler yapmaya devam ediyor. Yunanistan’ın tahvillerini ödeyemeyecek duruma geldiği söylentileri, IMF baş ekonomisti ve Fed başkanının ekonomide ciddi bir durgunluğun yaşanacağını belirtmesi yatırımcının tercihlerini altına kaydırdı. Peki bütün bunlar olurken Euro’nun 2.50’li, Dolar’ın ise 1.80’li seviyeleri test etmesini ne anlama geliyor? Türk Lirası günden güne değer kaybetmeye devam ediyor. Bu durum kur farkından etkilenen firmaların yılsonuna doğru bazı kalemlerde zarar yazacağı anlamına gelebilir. Merkez Bankası her ne kadar döviz ihaleleriyle belli bir noktada tutmaya çalışsa da, dolarda yeni tarihi zirveler yaşamamız mümkün görünüyor.

Böylesi dönemlerde firmaların karlılığına olan güven haliyle azalıyor. Bütün Dünya borsaları gelebilecek en ufak bir habere yoğun tepkiler verir hale geldi. Yaşanan bu dalgalı süreç sonrası, yılın bir önceki dönemi ile kıyaslandığında borsalarda hisse senetlerinin fiyatlarında yoğun bir düşüş gözleniyor.

Dünya yaşanan bu resesyona nerede dur diyebilecek? AB Yunanistan’ı temerrüde düşmeden kurtarabilecek mi? Almanya ve Fransa tekrar üreten ülkeler olabilecekler mi? Euro Bölgesi ömrüne ne kadar daha devam edebilecek? En önemlisi bütün bu yer değişimlerine karşı yeni global güçler mi türeyecek. Bütün bunlar yıl sonundan önce cevap bekleyen sorular.


Not: Bu yazı Bahçeşehir Üniversitesi Öğrenci Konseyi Dergisi, Fuaye, için yazılmıştır.

No comments:

Post a Comment